Ünvan Sevdası

Selamlar,

Bugün kendimce çok değişik bir konuyu ele alacağım. Geçenlerde arkadaşlar ve çok tanımadığım birkaç kişi arasında bir muhabbetimiz oldu, sen ne için çalışıyorsun dedi? Sonra aynı soruyu ben sordum, cevapları alıp en son ben cevap vermek istedim nedense 🙂

Aralarında benim açımdan çok değişik cevaplar vardı. Bazıları sadece para için çalıştığını söyledi. Akşama kadar yatarak kazansam daha iyi hatta diyenler oldu. Bazıları unvan için çalışıyorum dedi, adam 7 – 8 yıl çalışmış 10 yılı tamamlamaya çalışıyor, son 2 yılım daha geçsin artık müdürüm! diyor. Ben galiba hayatım boyunca unvan için çalışanları anlayamayacağım… Bunlar genelde hep unvan hesabı yaparlar direkt ortamlarda belli olurlar. Ben 5 yıldır burdayım x kişisi 8 yıldır burada ve xxx takım yöneticisi oldu, bende 3 yıl sonra kesin yyy takım yöneticisi olurum. Eeee yani olacaksın da ne olacak? diyemiyorsun bazen işte… (Maaş artısı dışında)

Bunlardan daha kötüsü de unvan’ına kendini kaptırmış kişilerdir. Yani bence bir takım yöneticiliği / takım liderliği / müdürlük yani insan yönetilecek mevkilerde bulunmak herkesin yapabileceği bir iş değil. Bu seviyelere gelen insanların işine çok fazla duygusallık / ego / bilmişlik katmaması ve daha profesyonel olması gerekiyor. İnsanlarla çok iyi iletişim kurabiliyor olması gerekiyor. Her zaman gülümsemesi gerekiyor. Aceleci, tedirgin olmaması gerekiyor.

Genelde şu yanılgı var herkes’de , x kişisi de 10 yıldır çalışıyor bende 10 yıldır çalışıyorum, o müdür oldu benimde olmam gerekiyor. Üzülerek söylüyorum maalesef ki öyle değil… Bence yukarıda da dediğim gibi herkesin kişiliği bu seviyeleri kaldıramaz. İnsan yönetmek çok ayrı bir seviye gerektirir. Hani bir tabir vardır “Çocukla çocuk olmak” diye, demek istediğim tam olarak da bu. Ekip içerisindeki herkes’in dilinden ayrı ayrı konuşabiliyor olmanız gerekli.

Neyse konuyu çok dağıtmadan devam edelim, mesela bir arkadaşım vardı bilgisine çok güvendiğim. Bence bilgisine ve tecrübesine göre kötü bir pozisyonda çalışıyordu. Neden burada çalışıyorsun git daha iyi yerlerde daha iyi pozisyonlarda ve istediğin ücretlere çalışabilirsin dedim. Gülümsedi, bunları zaten biliyorum ama hayat bazen iş değiştirmene izin vermiyor dedi, evleneceği için 1 yıl daha iş değiştirmeden kurulu düzen içerisinde hayatını sürdürmeyi planlamış. Yani dışarıdan bir şey bilmeden bakarsam çok mantıksız, ama konuşup işin içini öğrenince çok mantıklı. Evlilik nedeniyle bir sürü hazırlık vs olayları zaten kafa aşırı derecede dolu olacak, birde yeni iş zorluğunu düşünürsek hayat çekilmez bir hal alabilir.

Sonra son olarak kendi kendime sordum bu soruyu, ben gerçekten ne için çalışıyorum ilk amacım ne? Sanırım bunun tek bir cevabı yok benim için birden fazla cevabı var. Daha çok bilgi öğrenmek ilk amacım, daha sonra para kazanmak, kendime her gün farklı yeni bir şeyler katmak, güzel bir hayat sürmek ve hayallerimi gerçekleştirmek için.
Ben nedense 6.5 yıllık iş hayatımda hiçbir zaman “unvan sevdalısı” olamadım. Ben öğrendiğim bilgiye, aldığım paraya, rahatlığıma baktım her zaman. Rahatlık derken hayat rahatlığı, iş değil. İş içerisinde her türlü zorluklara açığım :). Ben düzenli olarak spor yapıyorum mesela, işten çok geç çıkmak istemiyorum yani 6-7 arasında çıkıp sporuma gitmeliyim. Bu sürekli aksarsa sporuma gidemezsem, akşam evime gidip ailemi göremezsem sohbet edip iki çay içemezsem 🙂 bir süre sonra artık unvan’ında paranın’da hiçbir şeyin önemi kalmıyor benim için… Öncelikler / beklentiler herkes için farklıdır tabiki.

Bu yazım biraz değişik oldu farkındayım, idare edin artık 🙂
Sağlıkla, mutlulukla, huzurla kalın.